Tam verimli bir çalışma temposu yakalıyoruz...

Hooppp, uzun bir tatil daha. Yine yayılıyoruz.


Şikayetçiyim ben bu uzun tatillerden.

Neyse...

Fazla söylenmeyeyim.

Bayramınız tekrar kutlu olsun. 

Sevdiklerinizle sıcacık bir bayramınız ve tatiliniz olmuştur umarım.

*** 

Gelelim asıl konuya...

İstanbul’ da geçmiş yıllara göre çok önceden seçim sathı mahalline girildi.

24 Eylül- Pazar günü İstanbul Eczacı Odası seçimleri yapılacak. 

Bir sürpriz olmazsa eğer İstanbul’ da 4 liste yarışacak.

İstanbul Eczacı Odası seçimlerinde 4 listenin yarışması demokrasi zenginliği mi?..

Böyle mi okumalıyız, seçim adaylığı tablosunu?

Bir seçime yalnızca aday bolluğu nedeniyle ’’Demokrasi Şöleni’’ diyebilir miyiz?

Ben ’diyemiyorum’ açıkçası.

*** 

Aday listelerin söylemlerine ve karşılıklı ’atışmalarına’ bakıyor ve izliyorum.
 

’Atışmalar’ düşünceler ve meslek politikaları üzerinden yürümüyor.


Hiç kusura bakmasınlar...

Düzey çok düşük.

İstanbul eczacısına, İstanbul Eczacı Odası’ nın birikimine yakışmıyor.

Ha meslek adına, öylesine sırf söylemiş olmak için söylenen bir şeyler var tabi. 

Ancak o kadar iğreti duruyor ki, tartışmaya bile değmez.

Bakıyorum... 

Mesela...

İlaç sektörü ve gidişatı yönünde aday listelerden ’tık’ yok.

Oysa, ilaç sermayesinin alacağı tavır, konumlanışı, ülkemizde ilacın geleceğini, dolayısıyla eczacıların kaderini doğrudan etkileyecek...

Var mı iki tek ’söz’ eden? Yok.

Yerli iacın geleceğine ilişkin bir öngörüsü olan?.. Yok.

İlacın, ilaç teknolojisinin başdöndürücü bilimsel geleceğine ilişkin laf eden? Yok.

E, bu gelişmeler, mesela gen teknolojisi ile  kişiye özel üretilen ilaçlar,  eczacılık mesleğinin yönünü ne tarafa çevirecek, ne düşünüyorsunuz?

Kamucu bir eczacılık mesleği mi yoksa liberal bir eczacılık mesleği mi öneriyorsunuz?

Ne düşünüyorsunuz baylar, bayanlar?

Ya da hakikaten bu meseleler üzerine düşünüyor musunuz?

Mesela...

Ülkemizde şu ’’kişisel bakım mağaza zincirleri’’ neredeyse her sokağa girdiler.

Bunlar eczane ekonomilerini nasıl etkileyecek?

Eczanelerin alanlarına çoktan ’’daldılar’’ bile...

Ne yapmalı?

Böyle bir tartışma yürüyor mu?
 
Yoo...

’’Eczacılıkta Uzmanlık Yasası’’ nı geliştirmeyi düşünüyor musunuz?

vb.vb.vb.vb.vb.

Eczacılıkla ilgili tartışmamız gereken o kadar güncel sorun ve gelecek tehdidi var ki...

Ancak gördüğüm kadarıyla kimsenin umurunda bile değil.

*** 

Tartışma nereden yürüyor?
 
Tümüyle kişisellikler ve kişiler üzerinden.

’’Sen, çok hırslısın, koltuğa yapışmak istiyorsun!’’

’’ Sen çok beceriksizsin...’’

vs.vs.vs.vs.vs.
 
 
Örnekleri uzatmayacağım.

Gerçekten çok can sıkıcı.

’’Belden aşağı’’ saldırılardan söz etmeye ise hiç gerek yok. 

Çok kötü.
 
Ayıp.

Şimdi...

Bu ortamda ’’Demokrasi Şöleni’’ yaşıyoruz, diyebilir miyiz?

Diyemeyiz.

Gerçek bu.

*** 

Diğer yandan...

Şimdi ben bunları yazdım ya açık açık!..

En kötü adam ben olurum.

Oysa gerçekler neyse onları yazıyorum. 

Bu yazı yalnızca size aynadır.

’Kendinize gelin...’’ yazısıdır.

 
 
 
İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com  


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat