Neden kendi ayağımıza bu şekilde kurşun sıkıyoruz?


Bilmiyorum.

***

İlaç fiyatları eczanelerarası rekabet edilecek bir alan değil.

İlaç fiyatları devlet tarafından belirleniyor ve belirlenen fiyat üzerinden satılmak zorunda. 

Bu sınırın dışı yasal değil, önce bunu söyleyeyim.

Ama bakınız sayısız meslektaşımız ne yapıyor, eczanelerinin camlarında ne yazıyor...

En çarpıcı örnek...

’’3 kutu alana 2 kutu bedava’’, ’’ X tablet 11 TL.’’, ’’ 1 alana 1 bedava’’, ’’ X tablet 9TL.’’...

Şimdi bazı meslektaşlarım bana kızacaklar...

’’Bunu ne yazıyorsun? Dost var, düşman var...’’ diye.

İyi de bu yapılanları zaten sağır sultan bile biliyor.
 
Dedim ya, eczanelerin camlarında yazıyor.

Üstelik, bazı şeyleri açık açık ’cesaretle’ tartışabilmenin zamanı geldi de geçiyor.

Şahsen, ne zaman, bir bürokrata ’’eczacının ilaçta kar oranı çok düşük, yükseltilmeli...’’ desem, bu yapılanları gözüme sokuyor, ’’ öyle diyorsun ama bak eczacılar bunları yapıyorlar...’’ diyorlar.

Normalde, Sildenafil tablet kaç para?

108. 87 TL.

Kaça satıyoruz?

11, 12, 13 vs.vs.vs TL.

Kıran kırana birbirimizle rekabet ediyoruz...

Oysa, bu ’’uygun alım fiyatları’’ firmaların birbiriyle rekabet edişi yüzünden oluşuyor.

Eczacılar, birbiriyle rekabet etsin diye değil.

*** 

Uzun süre üzerinde çalıştık.

Sektörel analizleri ve ilaç pazarını mercek altına alıp, rakamları inceledik.

Vardığımız sonuç şu; İlaç Fiyat Kararnamesi’ nde, eczacı hakkı kısmında yeniden bir düzenleme yapılmalı.

Bu şekilde kalırsa, eczacılık hizmeti ’sürdürülemez’ noktaya doğru hızla sürükleniyor.

Minimum; 10 TL. ye kadar olan ürünler aralığına % 5, 10- 50 TL aralığına % 2, 50- 100 TLaralığına % 2, 100- 200 TL aralığına % 2, 200 TL üzerine % 2 artış yapılmalı.

Yeter mi?

Yetmez.

Reçete Başına Meslek Hakkı ivedi olarak hayata geçirilmeli.

Toplam reçeteli ilaç pazarının % 10 luk bir kısmı ’eczacı meslek hakkı’ olarak tanınmalı.

Özeti bu.

*** 

Ancak...

Eczacılar arasında, ’rekabet dürtüsüyle’, yukarıda anlattığım sonuçlar yaşanırken, ve giderek yaygınlaşırken kimden bunu nasıl isteyeceksiniz?

Adamın önüne koymazlar mı dosyayı?

’’Bak... Sizin meslektaşlarınız, böyle, böyle yapıyor...’’ diye.

Koyarlar.

Bunca etik çürümenin içinde ’istemek’ kolay mı?

Hiç değil.

*** 

Biz de kural koyucular gibi, eczaneyi liberal pazarın bir unsuru olarak görüp, bunu içselleştirirsek, ona göre davranırsak inanın kaybeden biz oluruz.

Önce eczacılar, eczaneyi kamusal bir ilaç ve sağlık hizmetleri unsuru olarak görüp, buna göre davranacaklar...

Ki, herkes de buna göre davransın.

Eczaneyi her boyutuyla ’eczane’ olmaktan çıkartırsanız, eczacı için yapacak bir şey kalmaz ki...

Etkileşmemiz yozlaşma yanında değil, etik yanda olmalı.

Etkileşmemiz eczaneleri sahiden korumaktan yana olmalı.

Ozanın dediği gibi:

’’Ağaç demiş ki baltaya

sen beni kesemezdin ama

Ne yapayım ki sapın benden...

Bak şu ağacın bilincine sen

ölen ben, öldüren benden.’’

Biraz bunu yaşıyoruz galiba...

Öyle değil mi?
 
 

İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com  


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat