Mehmet Domaç' ı Yuhalamak Ve Yuhalatmak

 

Ecz. Hakan Gençosmanoğlu

 

 

"Değişik" yorumlara neden olabilecekse de, hatta başımı belaya sokma olasılığı yüksek de olsa, içime sinmeyen şeyleri yazmadan edemiyorum.

 

***          

 

11 Mart pazar günü Ankara Garı önüne varabildiğimizde yürüyüş başlamıştı.

 

Alel acele, koşarak İstanbul Eczacı Odası kortejini bulduk.

 

Sloganlarla, türkülerle Ankara-Sıhhıye alanına vardık ve günlerdir hazırlığı yapılan “Beyaz Miting” başladı.

 

Miting değerlendirmesine ilişkin yazılacak çok şey var, ancak o başka bir yazının konusu.

 

***         

 

Miting sunucusu "- Türk Eczacıları Birliği Başkanı Sayın Ecz. Mehmet Domaç aramızda... Hoşgeldiniz...", dediğinde, kıyamet koptu.

 

Islıklar, yuhalamalar, düdük sesleri...

 

Olmadı...

 

Hiç olmadı... Eczacı camiasına hiç yakışmadı...

 

Şimdi baştan bir bakalım ; Mehmet Domaç'a karşı olabilirsiniz, onu hiç beğenmeyebilirsiniz, sevmeyebilirsiniz, hatta nefret bile edebilirsiniz...

 

Bu sizin tercihinizdir.

 

Ancak "istemediğiniz" bir örgüt başkanına karşı tavrınız, içinde bulunduğunuz duruma ve "örgüt terbiyesine" yaraşır olmalıdır.

 

Yöntemleriniz de...

 

Bir örgüt başkanını açık zeminlerde konuşarak, yazarak eleştirebilirsiniz.

 

Bizim yaptığımız gibi "olağanüsti genel kurul" talep edip, değiştirmek de isteyebilirsiniz.

 

Düzenleyicisi olmadığınız, bir anlamda konuk olduğunuz,  bir dizi meslek örgütünün, hatta siyasi parti temsilcilerinin, demokratik örgütlerin bulunduğu bir mitingde kendi meslek örgütü başkanınızı yuhalamanız ve yuhalatmanız hiç hoş değildi.

 

Daha da ötesi ayıptı.

 

Kimse kusura bakmasın, biz böyle düşünüyoruz.

 

Yapılan hareketi de demokratik bir tepki olarak görmüyoruz.

 

***           

 

Biz, açık zeminlerde ne düşünüyorsak konuşup, yazıyoruz...

 

Düşüncelerimiz bellidir.

 

İçinde bulunduğumuz durumu - meslek örgütümüz dahil - değiştirmek, dönüştürmek için elimizden ne gelirse yapmaya çalışıyoruz.

 

Bunu yaparken de yöntemlerimize, üslubumuza en yüksek düzeyde duyarlılık gösteriyoruz.

 

Kendimize yakıştırdığımız bir biçimde, "eczacı camiasına" yakışır bir biçimde davranıyoruz.

 

Karşıt saydıklarınıza uyguladığınız yöntemler, üslubunuz, sizi anlatır, aslında...

 

***            

 

Yıpranmış siyasi kişiliklere, her türlü yol ve yöntemle “karşıt duruş” çizme siyasi bir taktik olabilir.

 

 Prim de yapabilir...

 

Ama nereye kadar…

 

Populizmin atacağı adım sayısı bellidir.

 

Gün gelir insanlar hedef gösterdiğini bırakıp sana dönerler…

 

Seni sorgulamaya başlarlar.

 

Ki ; doğrusu da budur…

 

***                                

 

Sıhhıye Meydanı 'nda Mehmet Domaç' dan daha çok, eczacı örgütü yara almıştır.

 

Bunun böyle olduğunu yaşayıp, göreceğiz...

 

***          

 

Şimdi,  "-Orada neden öyle davrandınız ?" diye soran arkadaşlara, buradan açık yanıt veriyorum ;

 

İşte ; böyle düşündüğümüz için orada, o alanda, "-Yapmayın arkadaşlar, ayıptır" dedik.

 

Yine olsa, aynı şeyi yaparız.

 

Kim ne derse desin, biz doğruya doğru, eğriye eğri demeyi sürdüreceğiz.

 

 

ECZACININ SESİ

www.eczacininsesi.com

iletişim :

e-posta : ecz.hakan@superonline.com

faks : 0216 574 72 69



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat