Özür Dileriz

Ecz. Hakan Gençosmanoğlu

Telefonun diğer ucunda ki ses buruk ve kırıktı ;

"-Abi, biz günlerce hazırlandık. Ülke çapında örgütlendik. Bu mitinge büyük bir heyecan ve coşkuyla katıldık. Olan biten her şeyin farkındayız. Büyük sermayenin hepimizi yutmaya çalıştığını görüyoruz. Bunu engelleyebilmek için var gücümüzle çalışıyor, kavgaya omuz veriyoruz. "Eczanelerimize" sahip çıkıyoruz. Ancak, şimdi görüyoruz ki, sağda solda yazılan yazılarda "8 bin kişilik Büyük Eczacı Mitingi" diye yazılıyor. Bize göre bu miting "8 bin kişilik Eczacı Ve Eczane Teknisyenleri, Emekçileri Mitingi" olmuştur. Böyle anılmalıdır. Bazılarının bizi yok var sayması çok kırıcı ve incitici. Üstelik gerçeğe de uygun değil.Sen de alandaydın gördün"

"- Bu eleştirinin hedeflerinden biri de ben miyim?" diyorum.

"-Senin böyle bir söylemini görmedik, yoksun" diyor.

Biraz olsun rahatlıyorum.

Ne diyebilirim ki... Haklısınız... Sonuna kadar...

***

Bu tespit doğrudur.

14 Ocak Mitingi "Büyük Eczacı Ve Eczane Teknisyenleri, Emekçileri Mitingi" olmuştur, böyle de anılmalıdır.

Orada olmayanlar için anımsatalım...

Mitinge Eczane Teknisyenleri son derece örgütlü, kitlesel, kendilerine yaraşır olgunlukta katılmış, "eczane" ye sahip çıkmışlardır.

Disiplinleri, heyecanları, coşkuları görülmeye değerdi.

"Eczanelerimizi Zapsu'lara, Boyner' lere vermeyeceğiz" derken kararlıydılar.

 

***

Kendi adıma, "eczane" yi, eczacısıyla, teknisyeniyle, çalışanıyla bir bütün olarak görüyorum.

Verilen emek ortak bir emektir.

Kaldı ki eczane ortamında, bize özgü olduğuna inandığım bir paylaşım yaşandığını da kendi çevremden biliyorum.

Giderek abi, abla, kardeş, artık bir aile olunduğu da biliniyor.

Bizim eczanede ne zaman problemli bir kamu reçetesi gelse, bizim Zafer gözlerime bakıyor ; "-Abi, sen dur, ben anlatırım" diyor. Hasta gittikten sonra da "-Abi, biliyorum, artık sinirlerin kaldırmıyor, böyle reçeteleri bana bıraksana" diyor.

***

Eczane Emekçileri son dönemlerde giderek seslerini daha fazla yükseltmeye başladılar.

Onları kutluyorum.

Haklarını istiyorlar. Doğrusunu yapıyorlar.

Bize düşen görev onların yanında yer almaktır.

Kim ne derse desin. İster fosil desin, ister dinozor...

Bana göre hala "Emek En Yüce Değerdir" .

***

Bana düşmez, biliyorum.

Ama yine de telefonun diğer ucunda ki sesten ve onun gibi düşünen tüm Eczane Teknisyeni Ve Emekçisi dostlarımdan, bu hatayı yapan meslektaşlarım adına özür diliyorum.

Bilmenizi istediğim bir şey var, "Gündemden Notlar" köşesi size ardına kadar açıktır.

Eğer yararım olacaksa, iletin yazayım, çağırın geleyim.

 

 

ECZACININ SESİ

www.eczacininsesi.com

iletişim :

e-posta : ecz.hakan@superonline.com

faks : 0216 574 72 69



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat