Haberimiz yankı uyandırdı. Aşağıdaki özel haberimizden sonra eczacılık fakültelerine ilişkin haberler ulusal basında yer almaya başladı (https://eczacininsesi.com/haber-detay.php?id=15095). 24. 07. 2022 tarihli özel haberimizi güncelleyerek yeniden yayımlıyoruz (ECZACININ SESİ).
ECZACININ SESİ/ ÖZEL HABER
Haber/ Ecz. Erdal Kart
18 Temmuz 2022 Pazartesi günü YKS sonuçları açıklandıktan sonra öğrencileri ve aileleri tercih heyecanı sardı. 19 Temmuz'da ÖSYM tercih kılavuzunu açıklayınca ben de son 4 yıldır yaptığım gibi fakülteleri, kontenjanları ve fakültelerin akademik kadrolarını inceledim. Eczacı olmam dolasıyla özellikle kendi alanımla ilgili fakültelere zaman ayırdığımı belirteyim. Tabii kılavuzu inceledikçe beni bir kaygı ve endişe sardı. Özellikle yeni açılan eczacılık fakültelerinin durumu içler acısıydı. Şimdi sizlerle tercih kılavuzu, YÖK Atlas’ı ve fakültelerin web sitelerini inceleyerek elde ettiğim verileri paylaşmak istiyorum:
Şimdi de yukarıdaki bilgiler eşliğinde ülkemizdeki eczacılık eğitimi ile ilgili bazı can sıkıcı örnekleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bir başka dikkat çekici nokta ise yeni açılan ve Türkçe program için dahi akademik yetersizliği bulunan fakültelerin İngilizce program açmaları. Türkçe programa yetişemeyen akademik kadro ile İngilizce eğitimi nasıl vereceklerini açıkçası merak ediyorum. Mesela Ankara Medipol Üniversitesi Eczacılık Fakültesi İngilizce programda açmış ama akademik kadrosu Türkçe eğitim için bile yetersiz. Misafir öğretim görevlisi ve kurum için görevlendirme ile eczacılık eğitimi verilemez.
Bir diğer konu ise daha önce kurulmalarına rağmen Van Yüzüncü Yıl, Ağrı İbrahim Çeçen, Adıyaman Üniversitesi, Dicle Üniversitesi gibi eczacılık fakültelerinin eczacılık lisans çıkışlı kadroların yetersizliği. Dikkatten kaçmayan bu duruma verilen yanıt genelde “Eczacıların akademik camiadaki sayısı düşük biz de bu sebeple farklı bölümlerden akademisyen almak zorunda kalıyoruz.” oluyor. Sürecin böyle işleyeceği bunun da bir kılıfı olacağı da çok önceden biliniyordu. Bu cevabın gerçeklik payı var elbette. Ancak eczacılık lisans çıkışlı akademisyenlerin dekan olduğu yeni fakültelerde, eczacılık lisans çıkışlı akademisyen sayısının artması da bize bazı ipuçları veriyor. Mesela Binali Yıldırım Üniversitesi Eczacılık Fakültesi dekanlarının (Prof. Dr. Bülent Gümüşel, Prof. Dr. Mehtap Uysal ve Prof. Dr. Öztekin Algül) orada eczacı kadrolarını arttırması tesadüf olmasa gerek. İzmir gibi cazibesi olan bir il olması dolayısıyla talebin fazla olmasını normal karşılamakla beraber, 36 akademisyenden 33’ünün eczacı olmasında Prof. Dr. Mutlu Aydemir’in katkısı olmayacağını düşünmek saflık olur. Yakın zaman önce kurulan Lokman Hekim Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nin 30 akademisyeninden 23’ünün eczacılık lisans çıkışlı olması da tesadüf değil. Demek ki eczacı dekanların görev yaptığı fakültelerde, eczacılık çıkışlı akademisyenlerin sayısı artıyor.
Bu yazıyı kaleme alırken Prof. Dr. Levent Üstünes’in sosyal medyada bir paylaşımı dikkatimi çekti. Levent hocam şöyle yazmış: "Eczacılık kadim bir meslektir ve eczacı sağlık hizmet ekibinin vazgeçilmez bir bileşenidir. Eczacıyı dışlayan bir sağlık sistemi Titanik gibi batar ve halk ilaç sunum hizmetine asla erişemez. Eczaneyi “dükkân,” eczacıyı “ilaç satıcısı esnaf” gibi görmek bir devlet ve bir toplumun yapabileceği en büyük hatadır. Bu konuda bir hata veya eksiklik varsa temel görev ve sorumluluk eczacılık fakültelerine aittir.” Kendisine aynen katılıyorum. Yine eczacılık mesleğin çıkış ve umut olacak alanının klinik eczacılık olacağı söylemini de destekliyorum.
Yazımın sonuna gelirken aklıma takılan iki soru eşliğinde hocalarımıza ufak bir eleştiride bulunmak istiyorum.
Not: Verilerde kaynak olarak YKS Tercih Kılavuzu, YÖK Atlas ve eczacılık fakültelerinin resmî web sayfaları dikkate alınmıştır.
Kaynaklar
https://yokatlas.yok.gov.tr/
https://dokuman.osym.gov.tr/pdfdokuman/2017/OSYS/LYS/KONTENJANKILAVUZ18072017.pdf
https://dokuman.osym.gov.tr/pdfdokuman/2022/YKS/kontkilavuz19072022.pdf