Sayın Meslektaşlarımız,
Eczacının Sesi Meclisi, 13 Ağustos-2009 tarihinde, mesleğimizdeki son gelişmeler üzerine, Attila İlhan Kültür Merkezi’nde olağanüstü toplanarak, bir durum değerlendirmesi yapmış, aşağıdaki TOPLANTI SONUÇ BİLDİRGESİ’ ni meslektaşlarımızla paylaşmaya karar vermiştir:
“Eczacılar ve eczacılık mesleği, tarihinde olmadığı ölçüde yok sayılmaya ve baskı altına alınmaya çalışılmaktadır.
Tüm bu yaşananlar karşısında meslek örgütlerimiz edilgen, ne yazık ki, gündemin ardından sürüklenen çaresiz bir görüntü sergilemektedirler.
Son olarak; Türk Eczacıları Birliği, İstanbul Eczacı Odası, Ankara Eczacı Odası Rekabet Kurumu tarafından incelemeye alınmıştır.
Bu incelemeyi bir baskı olarak değerlendiriyor ve kınıyoruz. Meslek örgütlerimiz üzerinde yapılan/ yapılacak olan her türden baskının asla kabul edilemez olduğunu ve meslek örgütlerimize sahip çıkacağımızın bilinmesini istiyoruz.
Kamunun süreç içersinde %90’lar oranında tek ilaç alıcısı haline gelmesi, siyasi iktidarların bu hali baskı olarak kullanarak yaptığı ve yaptırdığı ilaç fiyat indirimleri sonucu oluşan raf zararlarımız, ve giderek azalan eczacı karlılığı sonucu, eczacılar asgari yaşam düzeylerini sürdürmekte zorlanır, eczane işletme giderlerini karşılayamaz duruma gelmişlerdir.
İlaç Fiyat Kararnamesinde yapılacak kimi değişiklikler sonucu mevcut ilaç fiyatlarının %20-25 daha düşürülmesi gündemdedir.Bu yöndeki çalışmaların son aşamaya geldiği duyumlarını almaktayız.
Eğer böyle bir uygulama söylenen hali ile yürürlüğe girerse, zaten ekonomik yıkım yaşayan eczanelerde iflasların yaşanması kaçınılmazdır.
İlaç Fiyat Kararnamesi değiştirilirken 60 günlük uygulanabilir, anlamlı bir geçiş sürecinin kararnameye eklenmesi zorunluluktur.
Bu düzenleme aşağıdaki şekilde gerçekleştirilmelidir:
“Fiyatı düşecek ilaçlar ilan edildiği tarihten itibaren indirilmiş fiyat üzerinden eczanelere verilmeye başlanmalıdır. İndirilmiş fiyat 60 gün sonra yürürlüğe girmelidir. Geçiş sürecine uymayan firmalara tazminat yaptırımları uygulanmalıdır.”(Eczacının Sesi Programından)
Mesleki saygınlığımızı zedeleyen bir diğer konu da SGK’nın TEB ile imzaladığı protokol hükümlerini dayanak yapıp, mevcut eczacılık ile ilgili yasa hükümlerine aykırı olarak yapmaya başladığı tek taraflı eczane denetimleridir.
Yürürlükte olan 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkındaki Kanun, 6643 sayılı Türk Eczacıları Birliği Kanunu, Eczaneler ve Eczane Hizmetleri Hakkında Yönetmelik ve Türk Eczacıları Birliği Yönetmeliği ilgili hükümleri eczanelerin nasıl ve ne şekilde denetleneceğini belirtmektedir.
Bu yasalar ve yönetmelikler hükümleri gereği eczane denetimleri ancak Sağlık Müfettişleri, Sağlık Müdürleri, Sağlık Bakanlığı veya İl Sağlık Müdürleri tarafından görevlendirilen resmi tabipler ve Eczacı Odası Yönetim Kurulu tarafından görevlendirilen eczacılar tarafından yapılabilir. Bunun haricinde eczaneler ilgili yasalar gereği isnat edilen bir suç varsa ilgili savcılık veya hâkim izni ile emniyet güçleri ve mali olarak Maliye Bakanlığı görevlileri tarafından denetlenebilir.
Türk Eczacıları Birliği yasaların amir hükümlerine aykırı olarak kendisine verilen bir görevi yapmaktan imtina edemez, yetkilerini sözleşme ile bir başka kişi veya kuruma devredemez.
Sonuç olarak; SGK’ nın denetlemeleri için yasal dayanak olarak gösterdiği protokolün ilgili maddesi ivedilikle yürürlükten kaldırılmalıdır.
Bu konulara ilişkin başta Türk Eczacıları Birliği olmak üzere, Eczacı Odalarımızı çalışma yapmak, direnç göstermek için göreve davet ediyoruz.
Saygılarımızla.
