Ecz. Özcan Kekeç

İSTANBUL ECZACI ODASININ İÇİNDEN BİR SES TÜRK HALK MÜZİĞİ TOPLULUĞU...
İstanbul Eczacı Odası meslek politikalarının harmanlandığı, mesleğin sürdürülebilir koşullarının iyileştirilmesine yönelik çabaların, ilaca dair söylenecek sözlerin ucuz ilaca erişimin Sağlıklı bir yaşamın Anayasal bir hak oluşunun yanında 
Toplumun demokrasi, insan hakları, sosyal adalet ve üretkenlik alanlarına  
Ve de
Cumhuriyetin kazanımlarına yönelik bir duruş sergileyen önemli bir meslek örgütüdür…

Mesleğin bu devasa örgütünün mutfağında her pazartesi akşamı bir grup eczacı mesai sonrası türkü sevdalısı buluşur 
Büyük metropolün her köşesinden Koşarak gelinir adeta 
O yorgun yüzler derin nefes egzersizleri ile hazırlanır ve birbirinden eşsiz türkülere ses olur yüreğinde yaşar…

Minik ders araları simit peynir zeytin domates ve arada bir evden gelen tatla doyumsuz çayla hâl hatırla espriyle kahkahayla beslenir dostluğun sohbetleri şu hüzünlü günlerin kısırlığında…

Küçük küçük damlalarla yardım olur yağar hasarlı ve çaresiz insanlara elleriyle götürür tüm gönüllerin cömertliğinde…

2010 da Ecz. Celal Özel’in gayretleriyle bir avuç eczacının yanında dışardan diğer meslek gruplarından “eklemeler” yapılarak ete kemiğe bürünmüş bu yapının bu günlere gelişinde övgülerin en özelini Şef Sevgican Dalga ve bağlama ustası eşi Deniz Dalga hocalarımızın özverili emekleri hak eder kuşkusuz.

Hani okul çağlarında keşke bugün hoca derse gelmese diye çocukça iç geçirdiğimiz niyetlerin (!) aksine erkenden gelir sizi karşılarlar gülen dost yüzleriyle bu güzel çift…

Kuruluşundan bugüne Barış, Sevgi, Bahar, Doğa, Anadolu, Ozanlarımız temalı 30’a yakın konserler verdi bu güzide mesleğin türküyü içselleyen topluluğu…

Aşık Veysel’le 
Uzun ince bir yola çıktı
Aşık Mahsuni’yle 
Bitmez tükenmez gecelere tanıklık etti
Zülfü Livaneli’yle 
Merhaba dedi selamladı
Neşet babayla 
Zahide’me dokundu…

Halkın alkışlarıyla buluştu 
Anadolu oldu 
Ege oldu, Karadeniz 
oldu Güneydoğu oldu 
Azerbaycan oldu Kerkük oldu…
Hüzünlü göç yollarının Makedonya’sı oldu 
Hüzün oldu göz yaşı oldu keyif oldu coşturdu alkış oldu sevda oldu. 
Hep birlikte Türkiye oldu
Küçük ilçe Kültür Merkezlerinden
Cemal Reşit Rey in büyülü sahnelerine uzanan bir türkü yolculuğunda

Yılların içinden amatör ruhla süzülüp gelen alkışlarla beslenen kurumsal bir kimliğin adımlarında 
2023 yılı çok daha farklı çok daha anlamlı çok daha özel, her çalışma periyodu çok daha fazla heyecanı içinde barındırıyor 

Cumhuriyetin 100 yılı dolayısıyla Atatürk ve Cumhuriyeti temalı tiyatral bir Oratoryonun yoğun bir temposu ve çıtası her hafta yükselen bir motivasyonuyla hazırlanıyor
bu toprakları vatan yapan en değerli hazinenin hafızasına dokunarak…

2 Haziran’da gösterime sunulacak ve halkla buluşacak bu görsel şiirsel ve türkülerin harmanlandığı şölen

2018 de aralarına katılmış olmaktan büyük haz ve onur duyduğum bu özel topluluğun içinde türküyle beslenen yüreğimden en özel duygularla demem odur ki dostlar;

Pazartesileri aslında en özlediğim gündür…

Neşet Ertaş’ın şu tarihe kazınmış sözüdür aslında türküye anlam yükleyen değer…

Nerede Bir Türkü Söyleyen Görürsen, Korkma Yanına Otur... Çünkü Kötü İnsanların, Türküleri Yoktur!..

Türkü yaşamın yaşanmışlığın sofrasının birlikte yenen en özel en lezzetli bir bayram yemeği gibidir…

Türküye adanmış yüreklere en özel selamlarımla…

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat