Yaptırımlar Yönünden 2018 Ek Protokolü

2018 yılı SGK-TEB İlaç Temini Ek Protokolü 16 Nisan 2016 tarihinde imzalandı. Ancak düzenlediği değişikliklerin yürürlük tarihi 1 Nisan 2018 tarihi olarak kabul edildi. Ek Protokol eczacılar tarafından en çok “yazılı uyarı, cezai şart ve fesih” şeklindeki yaptırımlara ilişkin düzenlemeleri yönünden merak ediliyordu.

Zira uzun zamandır sahte reçete, ilacın teslimi, muayene katılım payı atlatma ve diğer yaptırımlar ile yaptırımların uygulanma usulleri hakkında sıkıntı yaşandığı ve son dönemin en tartışmalı alanı haline geldiğini hepimiz biliyoruz.

Buna karşın, beklentinin tersine 2018 Protokolünün ağırlık noktası “yaptırımlar” olmadı. Daha çok mali konulara ağırlık verildi ve sözleşmenin yaptırımlar kısmına tanjant geçildi.

Peki yaptırımlar bakımından yapılan düzenlemeler neler?

Ek Protokol’de sözleşmenin yaptırımlara ilişkin 5. bölümünü doğrudan ya da dolayı olarak etkileyen 5 düzenleme ya da değişiklik yapıldı.

Bunlardan birincisi “Reçete ve Hasta Yönlendirmesi” diyebileceğimiz hususla ilgili. Hatırlanacağı üzere yönlendirme diye kavramsallaştırdığımız fiille ilgili yaptırımlar sözleşme dışına çıkarılmış ve 6197 sayılı yasayla düzenlenmişti. Artık fiil, SGK tarafından saptandığı zaman Sağlık Bakanlığına bildirilmekte ve İl Sağlık Müdürlüklerince idari para cezası uygulanmaktadır. 2018 Ek Protokolü; reçete ve hasta yönlendirmesi hususunda Protokol’ün 3.17 maddesine yaptığı ekle, SGK tarafından bir tespit yapılıp il sağlık müdürlüklerine bildirilmesi halinde bildirimin bir örneğinin TEB’e de gönderilmesini düzenledi.

İkinci olarak 2016 yılı sözleşmesiyle ilk defa karşılaştığımız ancak önemli bir işlevi olan “eksik evrak teslimi ve buna bağlı olarak cezai şart uygulamasında” değişiklik yapıldı. Bilindiği üzere, 2016 Protokolünün faturaların teslimine ilişkin 4.2.3 maddesi, eksik evrak teslimi sözkonusu olduğunda, bunun eczacı tarafından ya da örnekleme sırasında fark edilmesi durumunda eczacının Kuruma gerekçesi ile birlikte belgeler/reçeteleri ibraz etmesi halinde söz konusu evrağın Kurum tarafından teslim alınacağını, ancak bir takvim yılı içerisinde söz konusu durumun 2(iki)’nin üzerinde tekrarlanması halinde reçete/reçetelerin tutarının %20’si oranında cezai şart uygulanacağını öngörüyordu.

2018 Ek Protokolü ile maddenin genel yapısı korunmuş; sadece iki hususta değişikliğe gidilmiştir. İlk değişiklik, daha önce “örnekleme sırasında fark edilmesi” ibaresinin yerine “fatura kontrolünde tespit edilmesi” ibaresinin konulması. Bu değişiklik eczacı lehinedir. Eksik evrakın fatura kontrolünde fark edilmesi, daha kavrayıcı ve düzenleme bakımından etkili bir sonuç yaratacaktır. İkinci olarak da “Bir takvim yılı içerisinde söz konusu durumun 2 (iki)’nin üzerinde tekrarlanması halinde reçete/reçetelerin tutarının %20’si tutarında cezai şart uygulanarak reçeteler teslim alınır” şeklindeki cümlenin “Bir sözleşme dönemi içerisinde söz konusu durumun 3 (üç) ayrı faturada tekrarlandığının tespiti halinde unutulan reçeteler teslim alınır, reçete tutarının %20’si tutarında cezai şart uygulanır.” şeklinde değiştirilmesidir. Bu yolla aynı faturada birden fazla eksik evrak tespiti ceza şarta giden süreci etkilememekte ancak bir sözleşme döneminde farklı üç ayrı faturada fiil tekrarlanırsa ceza şart uygulanması öngörülmektedir.

Üçüncü olarak reçete veya muayene katılım payı atlatma uygulamasında bir istisnaya yer verildi. Protokol’ün 5.3.14. maddesi, “Muayene katılım payını tahsil etmemek amacıyla reçete girilip silinmesi…. Şeklindeki reçete ya da muayene katılım payı atlatma işlemini düzenlemekte ve fiilinin ilk tespitte 100, tekrarında 300 TL cezai şart uygulanacağını öngörmektedir. 2018 Ek Protokolü, maddenin sonuna “Bir sözleşme döneminde 1 reçetede tespit edilmesi halinde cezai şart uygulanmaz.” cümlesini eklemek suretiyle istisna hükmü getirmiştir.

Ek Protokol’le cezai şart ve fesih uygulamasına yol açan yazılı uyarıların tekrarından ne anlaşılmasına ilişkin 6.4 maddesi de değiştirilmiştir. Bu madde belirsizlikler içeriyordu. Sadece fesih uygulamalarına dönükmüş şeklinde yorumlar yapılıyordu. Maddenin yeni hali ise çok net ve doğrudan anlatıma sahip olmamasına karşın, önceki maddeye göre daha toparlayıcı ve yararlı bir çerçeve kazandırmıştır. Yeni madde şöyledir: “6.4. Fiilin/fiillerin tekrar olup olmadığının tespitinde, uyarının tebligat tarihi esas alınır. Fiilin işlendiği tarihten bir yıl önce aynı fiil için tebligat yapılmış ise veya yazılı uyarıya rağmen bir yıl içerisinde aynı fiil işlenerek Kuruma fatura edilirse ilgili maddenin tekrarına ilişkin hükümler uygulanır.”

Son olarak “adres değişikliklerinin zamanında bildirilmemesi” ile ilgili olarak yapılan değişiklikten söz etmek gerekir. Protokol’ün 7.3 maddesi adres değişikliğinin bildirimine ilişkindir ve bu bildirim süresinde yapılmadığı takdirde cezai şart uygulanması söz konusudur. Önceden adres değişikliği halinde eczacı bu durumu ruhsatnamenin eczacıya teslim edildiği tarihten itibaren 5 işgünü içinde yazılı olarak Kurumun taşra teşkilatına bildirmek zorundaydı. 2018 Ek Protokol ile bu süre 15 iş gününe çıkarılmıştır. Kuşkusuz her iki halde de önemli olan bir nokta da sürenin sadece iş günü üzerinden hesap edilmesi durumudur.

Görüleceği üzere, 2018 yılı SGK-TEB İlaç Temini Ek Protokolü ile yaptırımlar konusunda kimi değişiklik ve eklemeler yapılmıştır. Ancak sözleşmeli serbest eczacıların, özellikle yaptırımlar konusunda beklentilerini karşılamadığı ve sadre şifâ olmadığı söylenebilir.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat