Son yıllarda Ar-Ge yatırımları ile öne çıkan ve biyoteknolojik ilaçlara hız veren İlko İlaç Firması Genel Müdürü Sayın Hatice Öncel ile görüştük. Hem İlko İlaç'ı sorduk hem de sektörümüzü...

Sayın Hatice Öncel'e paylaşımları için teşekkür ederiz.

Eczacının Sesi

Sektörde ne zamandır faaliyet gösteriyorsunuz?

İLKO İlaç’ın kökleri, Türkiye’nin ikinci nesil eczacılarından merhum Mustafa Öncel’in 1960’lı yıllarda majistral ilaç üretimi ile başlayan eczane eczacılığına ve sonrasında ilaç sektöründeki yatırımlarına dayanmaktadır. Elli yılı aşan bu bilgi ve birikim, günümüzde, 2012 yılında faaliyete geçen İLKO İlaç ile devam etmektedir.

2012 yılından beri sürekli artan bir ivmeyle global bir ilaç firması olmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.  Amacımız Türkiye’deki ve dünyadaki insanların yaşam süresini uzatan ve hayat kurtaran yenilikçi ürünleri kullanıma sunmaya ve endüstrimize değer katmak.

Diğer yandan, İLKO İlaç olarak 2013 yılı Aralık ayında, merkezi Güney Kore'de bulunan biyoteknoloji firması Genexine ile bir ortaklık anlaşması imzaladık. Bu anlaşma çerçevesinde, Türkiye'nin ilk biyoteknolojik ilaç araştırma - geliştirme, üretim ve uluslararası pazarlama yatırımı olma özelliğini taşıyan İLKOGEN firmasını hayata geçirdik.

İmza attığımız bu işbirliği ve yatırım sayesinde Türkiye; araştırma, geliştirme ve küresel pazarlama gibi tüm katma değerli süreçlerin içerisinde yer alarak, küresel biyoteknoloji pazarının gerçek bir oyuncusu kimliğini kazanacaktır.

Ürün gamınızdan biraz bahsedebilir misiniz? Hangi tedavi alanlarına odaklanıyorsunuz?

Bütün majör tedavi alanlarına yönelik çalışmalar yapmak üzere gerekli altyapıya sahibiz. Şu anda sinir sistemi, sindirim sistemi, solunum sistemi, metabolizma, kardiyovasküler sistem, kas ve iskelet sistemi, dermatoloji, immünoloji, endrokrinoloji ve enfeksiyon hastalıkları alanlarında tıbba hizmet vermekteyiz.

Bu noktada özellikle belirtmek istediğim bir husus var.

Yakın zamanda, ülkemize ve tıbba hizmet etme ilkesiyle, büyük birsosyal sorumluluk görevini yerine getirerek Türkiye’nin ilk yerli morfinini üreterek kullanıma sunduk. Bu morfin sülfat tablet sayesinde özellikle ileri evre kanser hastalığında karşılaşılan ağrıların giderilmesinde büyük görev üstlenen morfine hastalarımız daha hızlı ve düşük maliyetle ulaşabilecek. Aynı zamanda hastaların ilaç temini konusunda yurtdışına bağımlılığı da azalacak. 

Ar-Ge’ye büyük önem verdiğinizi biliyoruz. Bu doğrultu da yaptığınız yatırımlar hakkında biraz bilgi alabilir miyiz?

İLKO İlaç olarak, biz ilaç sektöründe etkin olabilmek için en önemli iki unsurun güçlü Ar-Ge ve üretim imkânına sahip olmak gerektiğini biliyoruz. Bu nedenle kuruluş döneminde, ilk adım olarak 2009 yılında Hacettepe Üniversitesi Teknokent’inde İLKO Araştırma ve Geliştirme Merkezi İLKO ARGEM’i kurarak çalışmalarımıza başladık. 2011 yılında da yine Hacettepe Teknokent’te kendi binamızın yapımını tamamlayarak, 2600 m2 kapalı alana sahip Ar-Ge merkezimizi faaliyete geçirdik.  İLKO ARGEM, ülkemizde Ar-Ge konusunda üniversite - sanayi işbirliği içinde alt yapı oluşturularak, Teknokent bünyesinde bu ölçekte yapılan öncü ve örnek bir Ar- Ge yatırımıdır. İLKO ARGEM’de yaklaşık 40 molekülün geliştirme çalışmalarını tamamladık, 25 yeni molekül için de çalışmalarımız devam etmektedir. 

Yakın zamandaTeknopark İstanbul bünyesinde Biyoteknoloji Ar-Ge Merkezimizinkuruluşunu gerçekleştirdik.  Bu merkezimizde de biyoteknolojikürünlerle ilgili çeşitli aşamada çalışmalar devam ediyor.

Üretim tesisiniz hakkında biraz bilgi alabilir miyiz? Yıllık üretim kapasiteniz nedir?

İLKO İlaç Üretim Tesisleri Konya 3. Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alıyor. 250.000 m2 arazi üzerinde kurulan üretim kompleksimizin1. etap yatırımını 2011 yılında tamamladık. Tesislerimizin 1. etabı 25.000 m2 kapalı alana sahiptir.

Üretim Tesislerimiz, Anadolu’da yapılan en büyük ilaç üretim yatırımı olma özelliğini taşıyor. Bu tesisimizin yapımı ve üretim ekipmanlarının seçimi, uluslararası normlar esas alınarak ve konusunda deneyimli tedarikçiler ile çalışılarak gerçekleştirildi. Üretim tesislerimiz; tablet, kaplı tablet, efervesan tablet ve kapsül gibi katı form ile; şurup süspansiyon gibi likit ve yarı katı formda ürünler üretecek şekilde dizayn edildi. 1. Etap tesislerimizin üretim kapasitesi, tek vardiyada senede 120 milyon kutuya ulaşma kapasitesine sahip.

İlko İlaç Üretim Tesisleri, 2013 yılında Çevre ve Sanayi Bakanlığı tarafından düzenlenen‘Temiz Türkiyem’ yarışmasında Türkiye’nin en temiz sanayi tesisi seçildi.

Önümüzdeki dönemde 2’inci etap yatırımlarımıza devam edeceğiz ve sonrasında yine Konya’daki üretim tesislerimizde biyoteknolojik ilaçlar için pilot üretim hattı oluşturarak, İLKOGEN markalı ürünlerin üretimini de burada yapacağız.

İhracat yapıyor musunuz? Üretiminizin ne kadarını ihraç ediyorsunuz? (Ne kadarlık ihracatınız var?)

Global bir ilaç firması olma vizyonumuz doğrultusunda, dış pazarlarda ihracat yoluyla etkin olmayı hedeflemekteyiz. Ortadoğu, Balkanlar, Uzakdoğu, Afrika ve Latin Amerika bölgelerinde bulunan 25 ülkede ruhsat alımı ve ihracata yönelik faaliyetlerimiz sürmektedir.

Konya’da bulunan üretim tesislerimiz İngiltere Sağlık Bakanlığı İlaç Denetim Kurumu’nun denetiminden başarıyla geçerek Avrupa GMP belgesini aldı. Böylelikle 2014 yılı itibariyle farklı coğrafyalardaki ülkelerin yanı sıra Avrupa Birliği üye ülkelerine yönelik ihracat faaliyetlerine de başlamış bulunmaktayız.

Hedefimiz toplam üretimimizin %25’ini ihracata yönlendirmektir.

Türk ilaç sektörünün mevcut durumu hakkında ne düşünüyorsunuz? Ülkemizdeki ilaç sektörün dinamikleri sizi nasıl etkiliyor?

Son yıllarda dünya ekonomisindeki ciddi durgunluk ve global ekonomik kriz, sosyal güvenlik kurumlarının ilaç bütçelerini düşürmesi yönünde baskı oluşturuyor ve birçok ülkede ilaç tüketiminde kısıtlamalara ve mevzuat değişikliklerine gidiliyor.

Giderek artan maliyetlerin yanı sıra fiyat baskısı, rekabet ve değişen idari düzenlemeler karşısında zorlu bir ortamda faaliyet gösteren firmaların, iç piyasada varlıklarını sürdürme imkânı ortadan kalkmış durumda. Diğer taraftan ülkemizinuluslararası rekabet gücüne sahip olabilmesi ve dünya pazarından daha fazla pay alarak, belirlenen hedeflerde küresel bir oyuncu olabilmesi için kaynakların çok iyi kullanıldığı doğru stratejilerin belirlenmesi ve uygulanması gerekiyor. Önümüzdeki dönemde hem iç pazar hem de uluslararası alanda rekabet gücünün artırılması amacıyla bu konuda yeni düzenlemelerle var olan şartlarda iyileştirme yapılmasını bekliyoruz.

Bunların yanı sıra son on yıllık dönemde dünya üzerindeki önemini ve itibarını sürekli artıran ülkemizin, küresel ekonominin ve bölgesinin güçlü bir ülkesi olma hedefine ulaşılabileceğine inanıyor ve buna paralel şekilde ilaç sanayinin önümüzdeki on yıl içinde pazar hacmini arttıran büyük ülkeler arasına girmesini, Ar-Ge çalışmaları ve üretiminde merkez konumuna gelebilmesini mümkün görüyoruz.

İLKO İlaç olarak Türkiye’de ilaca erişimi kolaylaştıran örnek bir global ilaç şirketi olmak istiyoruz. Bu doğrultuda da 3 yıl içinde büyük bir yol aldık ve attığımız her adımda sürdürülebilirlik prensibiyle ürün yelpazemizi genişletiyoruz.  Yenilikçi,  katma değerli konvansiyonel tedavi ve koruyucu destek ürünlerinin yanı sıra,  geleceğe dönük yüksek teknolojiye dayalı ürünler üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 

Döviz kurları bu kadar değişmişken, ilacın fiyatlandırması nasıl olmalı?

Kur farkı ilaç sektörü için büyük dezavantaj oluşturuyor. 4 yılı aşkın bir süredir Euro değerinin güncellenmediğini görüyoruz. Euro değerinin 1,95’te sabitlenerek güncellenmemesi, sunulan hizmete göre yetersiz olan ilaç bütçeleri, düşük fiyatlar ve yüksek iskonto gibi sebepler sektörümüzün sürdürülebilirliğini maalesef olumsuz yönde etkiliyor.

Mevcut şartlar ve bugüne kadar yaşanan aksaklıklar göz önünde bulundurulduğunda hem fiyat yönetmeliğinin, hem de geri ödeme sisteminin yeniden yapılandırılması gerektiğini düşünüyoruz.

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat