Son bir yılı aşkın süredir pandemi ile yatıp pandemi ile kalkıyoruz. Covid-19 ailemizin bir üyesi gibi. En çok onun adı dillerimizde, yüzlerimizde maske.

Maskeler de epeyi bir çeşitlendi. Değişik renklisi, envaı desenlisi.

O gün giydiği kıyafete göre maske seçenler var. Kolda ayrı hava veriyor, gerdanda ayrı.

Haberleri okuyorum ya da dinliyorum.

“Kontrollü açılıyoruz” derken tekrar kapanma sürecine girdik.

Covid-19 şekil değiştiriyor. Değişik mutant virüsler dolaşımda. Mevcut aşılar, yeni oluşan mutant virüslere etki edecek mi?

Yayılım hız kesmeden devam ediyor. Günlük vefat sayılarını çoğumuz takip etmeyi bıraktık. Oysa ki savaş çıksa, anca bu kadar kayıp yaşanır.

Pandemi bizlerden neleri götürdü?

Öncelikle, sevdiklerimizden bazılarını götürdü. “Kardeşim”, “canım”, “dostum”, “arkadaşım” dediklerimizi yitirdik. Yüreklerimiz yandı, ciğerlerimiz parçalandı…

Sevinçlerimizi yakinen paylaşamadığımız gibi, üzüntülerimizi de paylaşamadık. Sevdiklerimizi sonsuzluk yolculuklarına yalnız uğurladık.

Sonrasında eczanelerimizin ekonomik değerlerini götürdü.

Hemen çoğumuzun karşıladığı reçeteler arasında daha çok yer kapsayan B grubu reçeteler azaldı, hastanelerdeki yoğunluğu azaltmak için mevcut raporların sürelerinin uzatılması, karlılığı nispeten az olan A grubu reçetelerin sayısını arttırdı.

Ancak B grubu reçetelerin içeriğini kapsayan ilaçların azalması, olması gereken cirolarımızı ciddi oranlarda azalttığı gibi raflarımızda ya da stoklarımızda yer alan birçok ilacın tüketilemediği için miatlarının dolarak direk zarar oluşturmasına neden oldu. Miadı dolan ilaçların imha masrafları da cabası.

Pandeminin başladığı aylarda çılgınca artan el dezenfektanı, kolonya, maske, eldiven, takviye edici gıda gibi ilaç dışı ürünlerin satışı birkaç ay sonra yavaşladı ve nerede ise çoğumuzda durma noktasına geldi.

Bu durumun görünür hali eczanelerimiz için zaten var olan bir tehlikeyi de ete kemiğe büründürdü.

İnternet ve büyük marketler üzerinden satış…

Önceden de bazı marketler ve internet sitelerinde belli sayıda satışı yapılan özellikle takviye edici gıdalar ve yanı sıra el dezenfektanı, kolonya, maske, eldiven gibi eczane ürünlerinin satışları market ve internet siteleri üzerinden çok büyük oranlarda arttı.

Birçok büyük zincir market bu ürünler için devasa reyonlar oluşturdu. Oluşturdukları bu reyonlarda utanmadan, çekinmeden “eczane” amblemini kullandılar, endikasyon içeren kelimelerle açık reklam yaptılar.

İnternet üzerinde sanal mağaza oluşturan sitelerde bu ürünler açıktan açığa satıldı ve satılmaya da devam ediyor.

Her ne kadar internet üzerinden satın alınan ürünlerin sahteleri de çıksa, kişi sağlığı üzerinde olumsuz etkiler de oluştursa ne yazık ki, satışlar azalmıyor, artıyor.

“İnternet üzerinden satılan ürün sahtedir” demenin ötesinde söylemler ve eylemler geliştirmemiz gerekiyor.

Zira sahte ürün olasılığı da olsa, ürünlerin fiyatlarının düşüklüğü ve kargo marifeti ile ulaştırılması halen büyük cazibe odağı.

Ve yine ne yazık ki, devlet yönetimi kademesinde bulunanlar halk sağlığı üzerinde oluşan bu olumsuz tabloyu görmezden geliyorlar.

Olumsuzluğu dile getiren Türk Eczacıları Birliği’ne “rekabeti engellediği” öne sürülerek Rekabet Kurulu tarafından çok yüksek miktarlarda cezalar kesilebiliyor.

Bir an önce masa etrafında oturup geleceğe yönelik konuşmak gerekiyor.

Örneğin; internetin yaşamımızın her alanına girdiği günümüzde, mevzuatımızda yer alan “eczacılara web sitesi” yasağını değerlendirmekle başlayabiliriz konuşmaya.

Ya da ülkemizin takviye edici ürün çöplüğüne dönmesini konu başlığı olarak belirleyip, TEB ve Kooperatiflerimiz marifeti ile içeriği net belli, kalite standartlarına uygun üretilmiş, fiyatları uygun takviye edici gıdaların üretimi konusu konuşula bilinir.

Veya merdiven altı kalitesiz üretimlerinin simitçilerce dahi satıldığı biyosidal ürünlerin, tıbbi maskelerin sadece eczanelerde satılması yönünde “pandeminin yayılmasındaki sahte ve kalitesiz ürünlerin katkısı” belirtilerek sağlık otoritelerinin ne şekilde ikna edilebileceğine kafa yorulabilir.

Marketlerden, büfelerden miadı geçen ambalajlı gıda ürünlerinin, sakızların üreticilerce geri alındığı bir ticaret hayatında miadı yaklaşan ya da geçen ilaçların iadesi yönünde firmalarla anlaşabilme şartları görüşülebilir.

Pandeminin yakın zamanda bitmeyeceği göz önünde bulundurularak eczanelerin hizmet verme şartları değerlendirilebilir.

Konuşulacak elbette çok konu var.

Ancak kayıplar artmadan konuşmaya başlamak gerek.

Sağlıklı günlerimiz olsun…

 

“Bir yerde yaşam varsa, orada umut da vardır”

Marcus Tillius Cicero

 

İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel: 0212 5474746

https://twitter.com/#!/ECiftci1

 

https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat