Hacettepe Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi Dergisi

Cilt 26 / Sayı 2 / Temmuz 2006 / ss. 65-75

Pratisyen Hekimlerin Reçete Yazımını Şekillendiren Faktörler ve Akılcı İlaç Kullanım Kriterlerini Önemseme Durumları

Received : 11.04.2006

Revised : 27.10.2006

Accepted : 27.11.2006

Serhat Vançelik*, Okşan Çalıkoğlu*, Asuman Güraksın*,

Ercüment Beyhun*

Giriş ve Amaç

DSÖ 1985 Nairobi toplantısında akılcı ilaç kullanımını ‘kişilerin klinik bulgularına ve bireysel özelliklerine göre uygun ilacı, uygun süre ve dozajda, en düşük fiyata ve kolayca sağlayabilmeleri’ olarak tanımlanmıştır1. İlaçların etkili olabilmesi için vücuttaki etki yerinde belirli bir konsantrasyona ulaşmaları gerekmektedir. Bu nedenle doz ayarlaması bir ilacın etkili olmasında en önemli faktörlerden birisidir. İlacın dozu kadar alınış saatleri ve ilacın önerilen sürede bitirilmesi de gerekmektedir2. Akılcı ilaç kullanımında önemli bileşenlerden birisi de hastanın tedaviye uyumu, yani reçete edilen ilaçların tavsiye edilen dozda, zamanda ve uyarılara uygun şekilde kullanılmasıdır. Bu faktörler yerine getirilmediğinde, tedaviye yönelik diğer çabaların verimliliği önemli oranda düşmektedir3.

Rasyonel olmayan ilaç kullanımı az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde daha ileri boyutlarda olmakla birlikte, tüm ülkelerin önemli sağlık sorunlarındandır. Ülkemizde de irrasyonel ilaç tüketimi ciddi bir sorun olup ilacın genel sağlık harcamaları içerisindeki payını da artırmaktadır. Avrupa ülkelerinde sağlık harcamalarının %10-15’i ilaç harcamasına ayrılırken, ülkemizde bu oran %40’ın üzerindedir4,5.

Sağlık ocaklarında tıbbi ve teknik olanakların sınırlılığı ve günlük yoğun hasta trafiği daha çok yakınmaların giderilmesine yönelik yaklaşımların uygulanmasına neden olmaktadır. Ayrıca hastaların kendilerine ilaç yazılması beklentisinin çok yüksek olması da hekimler için ayrı bir sorun oluşturmaktadır6,7. Yine hekimlerin tercihlerini etkilemeye yönelik ilaç şirketlerinin tanıtım-promosyon çalışmaları da objektif bilgiye

* Atatürk Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Erzurum

İletişim için: svanceli@atauni.edu.tr

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ DERGİSİ

66

ulaşma konusunda bazı kaygılara neden olabilmektedir. İlaç şirketlerinin desteklediği çalışmalarda 4 kat daha fazla oranda sponsor firma lehine sonuçlar çıkması bu kaygıların temel nedenlerindendir8.

Bu çalışmada Erzurum il merkezinde çalışan pratisyen hekimlerin reçete yazımını şekillendiren temel faktörler ve reçete yazımında akılcı ilaç kullanım kriterlerini önemseme durumlarını saptamak amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem

Çalışma, Erzurum il merkezinde çalışan pratisyen hekimlerin dahil olduğu kesitsel tipte ve durum saptamaya yönelik tanımlayıcı bir araştırmadır. Çalışmanın evrenini Erzurum il merkezinde 1. ve 2. basamak sağlık kurumlarında (Sağlık ocakları, Numune Hastanesi, 112 Servisi, Göğüs hastalıkları Hastanesi, Verem Savaş Dispanseri, Nene Hatun Kadın Doğum Hastanesi, AÇSAP Merkezi) çalışan pratisyen hekimler oluşturmaktadır. Örneklem grubu olarak pratisyen hekimlerin seçilmesinin temel nedeni, hasta ile en fazla ve genelde ilk karşılaşan grup olması ve yine bu hekimlerin reçeteleme davranışlarının hastanın daha sonra başvuracağı hekimlerin tedavi davranışların da etkilemeleridir9.

Objektif bilgiye ulaşabilmek ve kişisel kaygıları ortadan kaldırmak amacı ile hekimlere çalışma hakkında ayrıntılı bilgi verilmiştir. Daha sonra 2005 yılında hekimlerin kendilerinin yanıtladığı anket uygulanmıştır.

Araştırmaya alınan 157 hekimin 152’sine ulaşılmıştır (%96.8). 157 hekimin 2’si (%1.3) ankete katılmak istemediklerini belirtmişlerdir. Diğer 3 hekime (%1.9) ulaşılamama nedeni ise, anket uygulamak üzere gidildiğinde izin durumu ve istirahat raporlu olma gibi nedenlerle yerlerinde bulunamamasıdır. Veriler SPSS 11.0 programında bilgisayara yüklenmiş ve yine aynı programda analiz işlemleri yapılmıştır.

Bulgular

Çalışmaya dahil edilen pratisyen hekimlerin %53.3’ünün erkek, %46.7’sinin kadın olduğu ve ortalama çalışma süresinin 6.31 ± 3.5 yıl olup, %17.8’inin 10 yıl ve üzerinde çalışma süresine sahip oldukları belirlendi. Hekimlerin %65.8’i birinci basamakta, %34.2’si ikinci basamakta çalışmakta idi. Hekimlerin %15.1’i günde ortalama 30’un altında hasta muayene ettiğini belirtirken, 90 ve üzeri hasta muayene eden hekim oranı %21.1 olarak idi. Ortalama muayene süresi 8.24 ± 4.7 dakika olup hekimlerin %12.5’inin hastalara ortalama 1-4 dakika zaman ayırdıkları ve %15.8’inin ise ortalama 15 dakika ve üzerinde zaman ayırdıkları belirlendi (Tablo 1).

PratİsyenHekİmlerİnReçeteYazımınıŞekİllendİrenFaktörlerveAkılcıİlaçKullanımKrİterlerİnİ ÖnemsemeDurumları

67

Hekimlere reçete yazmalarını şekillendiren faktörleri önem derecesine göre sıralamaları istendiğinde, mezuniyet sonrası okuma (%50.7) ve ilaç firması tanıtım çalışmaları (%40.1) ilk sıralarda yer alan en önemli faktörler olarak göze çarpmakta idi (Tablo 2). Yine hekimlerin sadece %13.2’si hizmet içi eğitim programlarını ve %24.3’ü meslektaşlarına danışmayı reçete yazımını şekillendiren en önemli faktör olarak bildirdi. En az önemli faktör olarak ise farmakoloji dersleri (%49.4) ve (%36.2) ve hizmet içi eğitim programları (%42.1) izlemekte idi (Tablo 2).

Araştırmaya katılan hekimlerin reçete yazarken en önemli kriter olarak ilk sırada %66.4 ile ilacın etkinliği ve %51.3 ile ilacın güvenliği yer aldığı bulundu. Çok önemli olmadığı düşünülen kriterlerin ise sırasıyla: geniş endikasyon (%72.1), farmasötik formun uygunluğu (%68.4) ve ilacın fiyatı (%65.1) olduğu belirlendi (Tablo 3).

Reçete yazarken bir sorunla karşılaşıldığında, en sık %73.7 ile ilaç rehberlerine, %48.7 ile tıbbi kitaplara ve %33.6 ile ilaç firması tanıtım dokümanlarına baş vurdukları belirlendi (Tablo 4). Reçete yazımı ile ilgili bir sorunla karşılaşıldığında hekimlerin nadiren başvurdukları kaynak olarak ilk sırada bilimsel yayınlar (%55.3) ve ikinci sırada uzman hekim görüşü (%39.5) yer almaktaydı (Tablo 4).

Tartışma

Araştırma kapsamındaki hekimlerin mezuniyet sonrası ortalama hizmet süresi 6.31 ± 3.5 yıl olarak saptanmıştır. Günde muayene edilen hasta sayısının 30’dan daha az olduğunu belirten hekim oranı %15.1 iken, günde ortalama 60 ve üzeri hasta muayene ettiğini belirten hekim oranı %47.4 olarak belirlenmiştir (Tablo 1).

Mollahaliloğlu’nun 2000 yılında Ankara il merkezinde bulunan sağlık ocaklarında yazılan reçetelerin değerlendirildiği çalışmalarında ise bulgularımıza benzer şekilde günlük ortalama muayene sayasının 30’un altında olduğunu belirten hekim oranı %21.7 olarak belirlenmiştir10. Ancak bu çalışmada günde 60 ve üzeri hasta muayene ettiğini belirten hekim oranı %28.3 olup çalışmamızdan oldukça düşük bulunmuştur. Bu sonuçlar çalışma bölgemizde hasta yükünün Ankara’da yapılan bu çalışma bölgesine göre oldukça fazla olduğunu göstermektedir.

Ortalama muayene süresinin 10 dakikanın altına inmemesi gerektiğinin bildirildiği düşünülürse günde ortalama muayene edilen hasta sayısı 60 ve üzeri olan hekimlerin (%47.4) mesailerinin tümünü polikliniğine ayırmaları durumunda bile ortalama muayene sürelerinin bu minimum ideal sürenin çok altında olacağı açıktır11.

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ DERGİSİ 68

Ortalama muayene süresi 8.24 ± 4.7 dakika olarak belirlenmiştir. Ankara’da yapılan çalışmada hekimlerin ortalama muayene süresinin 5.7 dakika olduğu tespit edilmiştir10. Çalışmamızda saptadığımız ortalama muayene süresinin daha yüksek oluşu, Ankara’da yapılan bu çalışmanın sadece birinci basamak sağlık kurumlarında çalışan hekimleri içermesine rağmen, çalışmamızın ikinci basamak sağlık kurumlarında çalışan hekimleri de kapsamasından kaynaklanmış olabilir.

Özellikle acil polikliniklerinde çalışan hekimlerin kendilerine başvuran hastaların özelliklerinden dolayı daha fazla zaman ayırma gerekliliği ortalama muayene süresini artırıcı önemli bir faktör olabilir. DSÖ’nün az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaptığı araştırmalarda pratisyen hekimlerin muayene sürelerinin 3.0 ile 6.3 dakika arasında değiştiği saptanmıştır12-15. Oysa gelişmiş ülkelerde yapılan çalışmalarda hekimlerin muayene için ayırdıkları zamanının oldukça fazla olduğu saptanmıştır. Örneğin ABD’de aile hekimlerinin hasta muayenesine ayırdıkları zamanın yaklaşık olarak 12 dakika olduğu, İngiltere’de ise genel pratisyenlerin hasta muayenesinin ortalama 8 dakika sürdüğü bildirilmektedir16.

Çalışmamızda saptadığımız ortalama muayene süresi az gelişmiş ülkelere göre daha iyi olmasına rağmen, ABD’de saptanan süreden oldukça düşük ve İngiltere’de genel pratisyenlerin ortalama muayene süresi ile hemen hemen aynıdır. Minimum ortalama muayene süresinin on dakikanın altında olmaması gerektiği düşünüldüğünde çalışmamızda pratisyen hekimlerin muayene için hastalara yeterli zaman ayıramadıkları söylenebilir11.

Bu ideal sürenin hekim ve hasta için iletişimi olumlu yönde etkileyen önemli bir faktör olduğu, hastaya hastalığı ve tedavi konusunda yeterli bilgi verilmesi için bu sürenin ayrılması gerektiği belirtilmektedir17,18.

Araştırmamızda pratisyen hekimlerin %12.5’inin hastalara ortalama 1-4 dakika zaman ayırdıkları, muayene için 5-9 dakika zaman ayıran hekim oranının %40.8 olduğu ve %15.8’inin ise ortalama 15 dakika ve üzerinde zaman ayırdıkları belirlenmiştir (Tablo1). Mollahaliloğlu’nun yaptığı çalışmada ise ortalama muayene süresi beş dakikanın altında olan hekim oranı %18.3 iken, hastalarına muayene için 5-10 dakika ayıran hekim oranı %62.5 bulunmuş ancak muayene için 15 dakika üzerinde zaman ayıran hekim saptanamamıştır10.

P Rİ S H Eİ Mİ N R E Y A Ş Lİ R F A V A K İ L Ku L K Rİ Tİ Nİ Ö N Du Ru M69

Çalışmamızda 5 dakika gibi muayene için oldukça yetersiz olan beş dakikalık süre ayıran hekim oranı Ankara’da yapılan bu çalışmadan oldukça düşüktür. Bu durum sadece birinci basamak sağlık kurumlarında çalışan pratisyen hekimlerde yapılmış olmasından ve bu çalışma bölgesindeki hekimlere reçete tekrarı amacı ile başvuran hasta oranının daha yüksek olabilmesinden kaynaklanabilir.

Hastalarına 15 dakika üzerinde zaman ayıran hekimlerin Ankara’daki çalışmada saptanamayıp araştırmamızda %15.8 oranında saptanması, bu çalışmanın sadece birinci basamak sağlık kurumlarında çalışan pratisyen hekimlerde yapılmış olmasından kaynaklanabilir. Çalışmamızda ise özellikle devlet hastaneleri acil polikliniklerinde çalışan hekimlerin de örnekleme dahil olması ve bu hekimlere başvuran hastaların daha komplike şikayetlerinin olabilmesi nedeni ile muayene için daha fazla zaman ayrılması gerekliliği bu farklılığın önemli bir nedeni olabilir.

Hekimlerden reçete yazımını şekillendiren en önemli faktörleri önem derecesine göre sıralamaları istenmiş ve %50.7 ile en önemli faktör olarak mezuniyet sonrasında bu konuda okumuş olmak ilk sırada yer alırken, %40.1 oranı ile ilaç firması temsilcilerinin tanıtımları ikinci sırada yer almıştır (Tablo 2).

Mollahaliloğlu’nun yaptığı çalışmada da benzer şekilde reçete yazımını şekillendiren en önemli faktör olarak mezuniyet sonrası okumuş olmak ilk sırada yer alırken, ilaç firması tanıtımları ikinci sırada yer almıştır. yine bulgularımız benzer şekilde hizmet içi eğitim almak ve okulda görülen farmakoloji dersleri son sıralarda yer almıştır10. Her iki çalışmanın benzer nitelikte olan sonuçları, klinik farmakoloji bilgi ve uygulaması başta olmak üzere akılcı ilaç kullanımı konusunda mezuniyet öncesi eğitimin yetersizliğini düşündürmektedir.

Çalışmamızda olduğu gibi Şemin’in yaptığı çalışmada da benzer şekilde ilaç bilgisinin ilaç firmaları tarafından büyük oranda karşılandığını saptanmıştır19. Bu bulgular hekimlerin ticari kaygılardan uzak, bilimsel ilaç bilgisine olan gereksinimlerinin büyük boyutlarda olduğunu düşündürmektedir. Ülkemizde yapılan bir çalışmada ilaç firması temsilcilerinin sadece %13’ünün sağlıkla ilgili bölümlerden mezun olmasının saptanması da hekimlerin objektif ilaç bilgisine ne kadar sahip olabileceği konusunda önemli bir endişe kaynağıdır20.

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ DERGİSİ 70

Prosser’in yaptığı çalışmada bulgularımıza benzer şekilde genel pratisyenlerin reçete yazarken en etkili faktörün ilaç firmaları olduğu (%39) ve meslektaşa danışmanın ise oldukça düşük oranda olduğu tespit edilmiştir21. Araştırmaya katılan hekimlerin reçete yazarken kullandıkları en önemli kriter olarak ilk sırada %66.4 ile ilacın etkinliği ve %51.3 ile ilacın güvenliği yer aldığı bulunmuştur. Geniş endikasyon, farmasötik formun uygunluğu ve ilacın fiyatı ise çok önemli olmadığı düşünülen kriterler olarak saptanmıştır (Tablo 3). Akılcı ilaç kullanımının en önemli kriterleri olarak etkinlik, güvenlilik, uygunluk ve maliyet göz önüne alınması gerekirken, hekimlerin uygunluk ve maliyeti önemli kriter olarak görmemeleri irrasyonel ilaç kullanımına neden olabilecek bir etken olarak görünmektedir.

Hekimlerin reçete yazımında bir sorunla karşılaştıklarında başvurdukları kaynaklara bakıldığında %73.3 oranında ilaç rehberi ilk sırada yer alırken, tıp kitapları %48.7 ikinci sırada başvuru kaynağı olmuştur. İlaç firması tanıtımları %33.6 ile üçüncü sırada yer almış, bilimsel dergiler en düşük oranda başvurulan kaynak olmuştur (Tablo 4). Mollahaliloğlu’nun çalışmasında da reçete yazmada bir sorunla karşılaşıldığında %99.2 ile ilaç rehberi en sık başvurulan kaynak olurken, ikinci en sık başvurulan kaynağın ilaç firması dokümanları olduğu bulunmuştur10. Akıcı’nın İstanbul’da pratisyen hekimlerde yaptığı çalışmada da ilaç rehberi hekimlerin ilaçlarla ilgili yararlandıkları en sık kaynak (%93.9) olurken, ikinci sıklıkta başvurulan kaynağın farmakoloji kitapları (%31.8) olduğu bulunmuştur22.

Tunus’da yapılan bir çalışmada da pratisyen hekimlerin en yüksek oranda bilgi kaynaklarının ilaç rehberleri olduğu (%86) ve hekimlerin 1/3’ünden fazlasının hiçbir bilimsel tıbbi yayını takip etmedikleri ortaya çıkmıştır23. Çalışmamızda reçete yazımında bir sorunla karşılaşıldığında ilaç rehberine başvurma yüzdesi daha düşük olmasına rağmen ilk sırada yer alması diğer çalışmalarla paralellik göstermektedir.

Her dört çalışmada da ilaçların özet prospektüs bilgilerinin yer aldığı ilaç rehberleri ve ilaç firması tanıtım çalışmalarının ilk sıralarda yer alması, bilimsel yayınların ve uzman görüşlerinin alt sıralarda yer alması irrasyonel ilaç kullanım davranışının boyutlarını ortaya koyduğu gibi, bunun yanı sıra hekimlerin objektif bilgiye erişimi açısında sürekli tıp

P Rİ S H Eİ Mİ N R E Y A Ş Lİ R F A V A K İ L Ku L K Rİ Tİ Nİ Ö N Du Ru M71

eğitimi gereksiniminin karşılanmasında da önemli sorunların varlığına işaret etmektedir. Yurtdışında da yapılan pek çok çalışmada reçeteye yazılacak ilaçlarla ilgili tercihlerinde ilaç firmalarının önemli bir yeri olduğu ortaya konulmuştur24,25.

Sonuç olarak akılcı ilaç kullanım kriterlerinin bir bölümünün çok önemli olmadığının düşünülmesi irrasyonel ilaç kullanımına neden olabilir. Ayrıca ticari nitelik taşıyan ve reçete yazmayı yönlendirmesi beklenen ilaç firması tanıtım çalışmalarının hekimlerin önemli oranda başvuru kaynağı olması akılcı ilaç kullanımını olumsuz yönde etkileyebilir.

TABLO I

Erzurum İl Merkezinde Çalışan Pratisyen Hekimlerin Bazı Özellikleri

Özellikler

Sayı

Yüzde

Cinsiyet

Erkek

Kadın

81

71

53.3

46.7

Çalışılan Kurum

1. Basamak

2. Basamak

100

52

65.8

34.2

Hizmet Süresi

3 yıl ve altı

4-6 yıl

7-9 yıl

10 yıl ve ↑

37

50

38

27

24.3

32.9

25.0

17.8

Günlük Ortalama Hasta Sayısı

30’un ↓

30-59

60-89

90 ve ↑

23

57

40

32

15.1

37.5

26.3

21.1

Ortalama Muayene Süresi

1-4 dakika

5-9 dakika

10-14 dakika

15 dakika ve ↑

19

62

47

24

12.5

40.8

30.9

15.8

Toplam

152

100.0

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ DERGİSİ 72

TABLO II

Pratisyen Hekimlerin Reçete Yazımını Şekillendiren Faktörlerin Önem Derecesi

Şekillendiren

Faktör

En önemli

Önemli

En az önemli

Toplam

Sayı

Yüzde

Sayı

Yüzde

Sayı

Yüzde

Sayı

Yüzde

Mezuniyet sonrası okuma

77

50.7

48

31.6

27

17.8

152

100.0

İlaç firması tanıtımları

61

40.1

46

30.3

45

29.6

152

100.0

Klinik stajlarda görülen reçeteler

57

37.5

60

39.5

35

23.0

152

100.0

Farmakoloji Dersi

52

34.2

25

16.5

75

49.4

152

100.0

Meslektaşa danışma

37

24.3

60

39.5

55

36.2

152

100.0

Hizmet içi eğitim

20

13.2

68

44.8

64

42.1

152

100.0

 

TABLO III

Reçete Yazarken Akılcı İlaç Kullanım Kriterlerini Önemli Görme Durumları

Kullanılan Kriterler

En önemli

Önemli

Çok önemli değil

Toplam

Sayı

Yüzde

Sayı

Yüzde

Sayı

Yüzde

Sayı

Yüzde

İlacın Etkinliği

101

66.4

36

23.7

15

9.9

152

100.0

İlacın Güvenirliği

78

51.3

63

41.5

11

57.2

152

100.0

İlacın Uygunluğu

36

23.7

74

48.7

42

27.6

152

100.0

Yüksek Biyoyararlılık

34

22.4

44

28.9

74

48.7

152

100.0

İlacın Fiyatı

24

15.8

29

19.1

99

65.1

152

100.0

Geniş Endikasyon

22

14.5

20

13.2

110

72.1

152

100.0

İlaç form uygunluğu

9

5.9

39

25.7

104

68.4

152

100.0

 

TABLO IV

Reçete Yazımı İle İlgili Bir Sorunla Karşılaşıldığında Hekimlerin Başvurdukları Kaynakların Sıklık Derecesine Göre Dağılımı

Başvurulan Kaynaklar

En Sık

Sık

Nadiren

Toplam

Sayı

Yüzde

Sayı

Yüzde

Sayı

Yüzde

Sayı

Yüzde

İlaç Rehberi

112

73.7

30

19.7

10

6.6

152

100.0

Tıbbi Kitaplar

74

48.7

58

38.2

20

13.2

152

100.0

İlaç Firması Tanıtımı

51

33.6

50

32.9

51

33.6

152

100.0

Uzman Hekim

29

19.1

63

41.4

60

39.5

152

100.0

Meslektaş Görüşü

24

15.8

49

32.2

79

52.0

152

100.0

Bilimsel Yayınlar

14

9.2

54

35.5

84

55.3

152

100.0

P Rİ S H Eİ Mİ N R E Y A Ş Lİ R F A V A K İ L Ku L K Rİ Tİ Nİ Ö N Du Ru M73

Özet

Bu çalışmada Erzurum il merkezinde çalışan pratisyen hekimlerin reçete yazımını şekillendiren temel faktörler belirlemek ve reçete yazımında akılcı ilaç kullanım kriterlerini önemseme durumlarını saptamak amaçlanmıştır.

Çalışmanın evrenini Erzurum İl merkezinde çalışan 157 hekim oluşturmuştur ve araştırmaya katılım hızı %96.8 olmuştur. Hekimlerin %53.3’ü erkek ve %46.7’si kadın olup ortalama hizmet süresinin 6.31 ± 3.5 yıl olduğu belirlenmiştir. Hekimlerin %65.8’i birinci basamakta, %34.2’si ikinci basamakta çalışmaktadır. Pratisyen hekimlerin %21.1’i günde 90 ve üzeri hasta muayene ettiklerini belirtmiştir. Ortalama muayene süresi 8.24 ± 4.7 dakika olurken, hekimlerin %53.3’ünün muayene için hastalara 10 dakikanın altında zaman ayırdıkları saptanmıştır.

Araştırmaya katılan hekimler reçete yazarken en önemli kriter olarak ilacın etkinliği ve ilacın güvenliği yer aldığını belirtmişlerdir. Reçete yazımını şekillendiren en önemli faktörler mezuniyet sonrasında okuma ve ilaç firması tanıtımları olarak saptanmıştır. Reçete yazımında bir sorunla karşılaşıldığında hekimler en sık ilaç rehberlerine başvurmaktadır.

Sonuç olarak akılcı ilaç kullanım kriterlerinin bir bölümünün önemli olmadığının düşünülmesi, irrasyonel ilaç kullanımına neden olabilir. Yine ilaç firması tanıtım çalışmalarının önemli oranda başvuru kaynağı olması, akılcı ilaç kullanımını olumsuz yönde etkileyebilir.

Anahtar Kelimeler: Pratisyen hekim, reçeteleme, akılcı ilaç kullanımı

Summary

The Basic Factors that Impact the Prescibing and the Status of Consideration of the Rational Drug Usage Criterias of General Practitioners

The aim of the study was to determine the basic factors that impact the prescibing and the status of caring about the rational drug usage criterias when prescribing.

The universe of the study was 157 general practitioners working at Erzurum City Centre and the participation rate was 96.8%. Of the general practitioners 53.3% and 46.7% were men and women, respectively. Mean lifetime service period was 6.31 ± 3.5 years. Of the participants 65.8% and 34.2% were working at first and second grade health service organizations, respectively. Of the physicians, 21.1% stated that they ex

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ DERGİSİ 74

amine 90 and more patients in a single day. Mean examination time was 8.24 ± 4.7 minutes and 53.3% of the physicians stated that they could reserve less than 10 minutes for a single patient.

For the participants, the most important two criteria for the prescription were the effectiveness and safety of the drugs. It was determined that the most important factors that impact prescribing were post-graduate education and the presentations of drug companies. In case of any problem about the prescribing, the physicians the most frequently consulted drug guide.

In conclusion, some of the rational drug usage criterias were not considered as important and this may lead to irrational drug usage. The promotions and presentations of drug companies were found to be an important references and this also may effect the rational drug use behaviours negatively�.

Key words: General practitioner, prescribing, rational drug use

KAYNAKLAR

1. Yalçın, M., Bardak, M. TC Sağlık Bakanlığı İstatistikleri: Yayın No: 599. AÇSAP Genel Müd. Basımevi, Ankara, (2005).

2. Kalyoncu, Nİ., Yarış E.: Akılcı İlaç Kullanımında Hekim Sorumluluğu, Toplum ve Hekim, 5, 359 (2004).

3. Oktay, S., Rasyonel Tedavi Yönünden Tıbbi Farmakoloji. Rasyonel İlaç Kullanımı”, Kayaalp, O. (Eds), Farmakoloji, Ankara, Hacettepe Üniversitesi Yayınevi, cilt 2, sayfa 1659, (2001).

4. Arslan, Ş., Atalay, A., Gökçe, Y.: Yaşlılarda İlaç Tüketimi, Geriatri, 2, 56-60 (2000)

5. Top, M., Tarcan, M., Türkiye İlaç Ekonomisi ve İlaç Harcamaları 1998-2003 Dönemi Değerlendirmesi, Liberal Düşünce, 35, 177 (2004).

6. Lexchin, J., Bero, J., Djulbegoviç, B., Clark, O. Pharmaceutical Industry Sponsorship and Research Outcome and Quality, BMJ, 326, 1167, (2003).

7. Sütlar, M., İlaç ve Hasta Hakları, Toplum ve Hekim, 5,:364, (2004).

8. Şahin, H., Bornava Eğitim Araştırma Sağlık Grup Başkanlığı Bölgesindeki Sağlık Ocaklarında Çalışan Pratisyen Hekimlerin ‘Gerçek Reçeteleme ve Olguya Uygun Reçeteleme’ Davranışlarının değerlendirilmesi, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Bilim Uzmanlığı Tezi, İzmir (1999).

9. Windermeijer, F., Laat, E., Douven, R., Pharmaceutical Promotion and GP Behaviour. Health Econ, 15, 5 (2006).

10. Mollahaliloğlu S., Ankara İl Merkezinde Bulunan Sağlık Ocaklarında Yazılan Reçetelerin Değerlendirilmesi, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Bilim Uzmanlığı Tezi, Ankara, (2000).

11. Northouse, P.G., Northouse, L.L., Health Communication. Strategies For Health Professionals. Appleton & Lange, Washington 2th Edition, page 32 (1992).

P Rİ S H Eİ Mİ N R E Y A Ş Lİ R F A V A K İ L Ku L K Rİ Tİ Nİ Ö N Du Ru M75

12. Christensen, R.F., A Strategy For The Improvement of Prescribing and Drug Use in Rural Facilities in Uganda., Uganda Essential Drugs Management Programme, (1990).

13. Bimo. Field-Testing of Drug Indicators of INRUD: Report of a Field Trip to Indonesia, Bangladesh and Nepal, (1999).

14. Ofori-Adjei, D., Report on Tanzania Field Test. INRUD News, 1, 9 (1992).

15. Bimo Report on Nigeria Field Test.. INRUD News, 1, 10 (1992).

16. Grumbach, K., Fry, J., Managing Primary Care in United States and in The Kingdom. New Eng Med, 13 940 (1993).

17. Conrad, P., Kern, R., The Sociology of Health and Ilness Critical Perspectives, Newyork, St. Martin’s Pres, (1994) Fourth Edition.

18. Harvey, KJ., Vitry, AI., Roughead, E., Aroni, R., Balenden, N., Faggotter, R., Pharmaceutical Advertisement in Prescribing Software: An Analysis. Med Austr, 2, 75 (2005).

19. Şemin, S., Sosyal Ve Ekonomik Yönleri İle İlaç, Ankara, TTB Yayınları, (1998).

20. Kılıç, B., Kulaç, E., Simai, E., 9 Eylül Üniversitesi Hastanesinde İlaç Tanıtımı Yapan İlaç Firması Temsilcilerinin Özellikleri, Sağlık ve Toplum, 2, 74 (2004).

21. Prosser, H., Almond, S., Walley, T., Influences on GP’s Decision To Prescribe New Drugs: The Importance of Who Says What. Fam Pract, 1, 61, (2003).

22. Akıcı, A., Uğurlu, MÜ., Gönül, N., Pratisyen Hekimlerin Akılcı İlaç Kullanımı Konusunda Bilgi ve Tutumlarının Değerlendirilmesi, Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi, 7, 253 (2002).

23. Ben Abdelaziz, A., Harrabi, I., Rahmani, S., Gaha, R., Ghannem, H.: Attitudes of GPs To Pharmaceutical Sales Representatives In Sousse, in Tunusia, East Mediter Health 6, 1077, (2003).

24. Cheren, M., Landefeld, S., Phisysicians Behavior and Their Interactions With Drug Companies, JAMA, 217, 684 (1994).

25. Burton, B., Rowell, A.,Unhealhty Spin. BMJ, 326, 1205 (2003).



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat