BİLGİ TOPLUMUNA DOĞRU / ÖZLEM YÜZAK

Sağlıkta Yeni Arayışlar, Yeni Tartışmalar

Sağlık, Türkiye de dahil, tüm dünyada en çok tartışılan konuların başında geliyor. Yaşlanan nüfus, ülkelerin sosyal güvenlik sistemlerinin yeniden yapılandırılması gereği, yeni ilaçlar, hasta hakları, yeni teknolojilerin sağlık endüstrisini nasıl etkilediği, sağlık turizmi gibi pek çok alt başlığı bünyesinde barındıran bir konu. Biz de Brüksel'de AB'ye üye ülkelerden bir grup gazetecinin katılımı ile gerçekleşen Avrupa'da sağlık politikaları ve sağlık bilgisinin önündeki engeller konulu 2 günlük bir seminerdeyiz. Konu Türkiye için üç açıdan önemli. Çünkü her şeyden önce Türkiye'de de demografik göstergeler nüfusun giderek yaşlandığını ortaya koyuyor. Avrupa Birliği'ne adaylık ve uyum süreci doğrultusunda bizim de yakın bir dönemde sağlık politikalarımızı yeniden şekillendirmemiz gerekecek. Ayrıca Türkiye'de sağlık turizmi giderek gelişen, özellikle Avrupa'dan ciddi biçimde talep gören bir endüstri haline dönüşüyor.

Gelelim toplantıdan notlara ve izlenimlere. Öncelikle toplantının Avrupa Gazetecilik Merkezi ve Pfizer tarafından ortak düzenlendiğini söyleyelim. Hemen "tamam, uluslararası ilaç lobisinin yeni bir girişimi" diye düşünmeyin. Çünkü yoğun bir bilgi bombardımanına tutulduğumuz bu toplantılar dizininde Hasta Hakları Forumu, Avrupa Erkekler Sağlık Forumu, Avrupa Yaşlılar Federasyonu, Avrupa Yaşamı ve Çalışma Koşullarını Geliştirme Derneği gibi sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve Avrupa Komisyonu 'nun sağlık ile ilgili birimlerinin yetkililerinin son derece önemli konuşmalarını ve deneyimlerini dinleme fırsatı bulduk.

Önemli bir gelişme Avrupa Birliği'nin sağlık ile ilgili tüm paydaşlar ile ilgili yeni yasal düzenlemelerin hazırlığı içinde olması.

Bir iki örnek verelim: Örneğin bir gıda ürünü pazarlanırken sağlık ve beslenme ile ilgili iddialarının bilimsel açıdan gerçekten doğru olduğunun kanıtlanması ve aksi halinde yaptırım uygulanması.... Bir diğer örnek çocukların kilo almalarına yönelik reklamların kısıtlanacak olması. Meşrubat endüstrisi artık 12 yaşından küçük çocuklar için reklam yapamayacak.

AB'ye üye ülkeleri, tütün ürünlerinin üzerine yalnızca "sağlığa zarar verir" sözcükleri yerine resimli uyarıların mutlaka yer alması için de farklı bir girişim başlatılmış durumda. Ayrıca hastanın vatandaşı olduğu ülke dışında başka bir ülkede tedavi edilmesi ve bunun parasının kendi ülkesi tarafından ödenmesi konusu da yoğun bir şekilde tartışılıyor ve bununla ilgili karar kasım ayı başında kamuoyuna açıklanacak.

Tartışılan konulardan biri de sağlık bilgisinin önündeki engeller. Avrupa'da ABD'nin aksine reçeteli ilaçların pazarlanması ve kamuoyunda reklamının yapılması yasak. "Reklam değil, kaliteli bilgilendirme" söylemi ise ciddi bir platformda tartışılıyor. Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan bir "Avrupa Birliği Sağlık Portalı" yeni ilaçlarla, yeni tedavi yöntemleri ile güncel bilgileri internet ortamına taşıyor. Ancak hem bu portalın yeni olması, hem hâlâ internet kullanıcısı sayısının tüm toplumu kapsayacak şekilde olmaması, hem de portalda İngilizce dilinin ağırlıklı olması daha atılacak çok fazla adımın olduğunu gösteriyor. Türkiye'de ise ne yazık ki daha bu konuların bir tanesi bile kamuoyunda tartışılmaya başlanmış değil. Türkiye sağlık konusunda özellikle hasta başına düşen doktor sayısı ve hastane yetersizliği gibi sorunlarla boğuşsa da, yeni tedavi yöntemleri , önleyici tıp, hasta hakları gibi konularda ciddi adımların atıldığı bir ülke. Sağlıkla ilgili konularda erken teşhis ve daha sorun ortaya çıkmadan önce sigara kullanımının azaltılması ve beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi gibi alınacak önlemlerle hem sağlık harcamaları azaltılabiliyor hem de ülke ekonomisine katkıda bulunuluyor. Dolayısıyla hem kendi yurttaşı için hem de sağlık turizmine yönelerek Avrupa'dan hasta çekmeye soyunan Türkiye için tüm bu tartışmalar son derece yararlı.

Ancak prostat beyinden büyük olduğunda

Toplantıda ilgi çeken konulardan biri de erkeklerin kadınlara kıyasla kendi sağlıkları ile ilgilenmedikleri konusuydu. Avrupa Erkek Sağlığı Forumu Başkanı Ian Banks 'ın istatistiki bilgilerek dayanarak yaptığı sunuma göre "ancak prostatları beyinlerinden büyük olmaya başladığında" erkekler sağlıkları ile ilgilenmeye başlıyorlar. Ve sıkı durun, bu tüm dünyada böyle. Kadınlar yaşamlarının her döneminde sağlıklarına daha fazla önem gösteriyor, daha sık doktora gidiyor. Erken teşhis kadınların yaşamını kurtarıyor. Erkekler ise 55 yaşından sonra ancak sağlık profesyonelleri ile ilişkiye geçiyorlar. Küçük bir bilgi: AB ülkeleri arasında yapılan bir araştırmaya göre cilt kanserine yakalanma oranı kadınlarda daha fazla. Ancak aynı cilt kanserinden ölüm oranı ise erkeklerde daha fazla....



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat